Mersin'den Silifke'ye giderken, 60 km sonra karşınıza çıkan Narlıkuyu, Mersin'in Akdenizli yüzünü yansıtıyor. Narlıkuyu, küçük bir koy. Turkuvaz denizin etrafına balık restaurantlar sıralanmış. Narlıkuyu'dan sırtını yasladığı tepedeki kaynaktan çıkan soğuk su restoranın altından şırıl şırıl denize karışıyor. Onun için burada suyun tuzluluk oranı daha az ve soğuk. Masalar hemen denizin kıyısında. Pırıl pırıl su, insanı denize girme konusunda tahrik ediyor. Yosun ve iyot kokusu etrafı sarmış. Manzara muhteşem. Yeşil renk açıklarda koyulaşarak laciverde dönüşüyor. Mersin'e gittiğinizde canınız balık yemek isterse, Narlıkuyu en doğru adreslerden biri. Akdeniz'in en önemli balığı Lagos burada da başköşede yer alıyor. Lagos şişin tadına doyum olmuyor. Seçenekler Lagosla sınırlı değil. Dil, tereyağında karides, karides güveç, karides ızgara, kalamar, deniz levreği, sinarit, orfoz diğer seçenekleri oluşturuyor.
Narlıkuyu da müşteri diğer balık lokantalarında olduğu gibi meze bombardımanına tutulmuyor. Başta deniz koruğu ve kırma yeşil zeytin olmak üzere birkaç çeşit meze masaya konuyor. Özellikle deniz koruğu turşusunun tadı muhteşem.
Servisi beklerken denize ekmek atıp gelen levrekleri seyredebilirsiniz. Sansınız varsa büyüklü, küçüklü kaplumbağaları da görme şansınız olur. Tabii, tüm balık restaurantlarda olduğu gibi burada da yemek yerken size restaurantın kedileri eşlik edecektir. Aman onlara yüz vermeyin. Yoksa yanınızdan hiç ayrılmazlar.
Eğer yolunuz Mersin'e düşerse, 60 km yola üşenmeyin ve Narlı kuyu'ya gidip kendinize balık ziyafeti çekin. Ama bir-iki duble rakı içeceğinizi hesaba katarak, yanınıza arabayı kullanacak, az içen birini almayı ihmal etmeyin. (Manzaranın güzelliğine kapılıp, içkiyi fazla kaçırabilirsiniz). Tabii Kaya Koruğu turşusunun tadına bakmayı da unutmamak gerek. Eğer beğenirseniz kavanozla satın alabilirsiniz.
Alıntıdır.....